NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ
الْبَزَّازُ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ بْنُ
زَكَرِيَّا
عَنْ
سُهَيْلِ
بْنِ أَبِي صَالِحٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَا مِنْ
قَوْمٍ يَقُومُونَ
مِنْ
مَجْلِسٍ لَا
يَذْكُرُونَ اللَّهَ
فِيهِ إِلَّا
قَامُوا عَنْ
مِثْلِ جِيفَةِ
حِمَارٍ
وَكَانَ
لَهُمْ
حَسْرَةً
Ebu Hureyre'den (rivayet
edildiğine göre) Rasûlullah (s.a,), şöyle buyurmuştur:
"Allah'ı
zikretmeden bir meclisten kalkan topluluk, eşek leşi gibi (bir pislik)den
kalkmış gibi olurlar ve (bu meclis kıyamet gününde) kendileri için bir üzüntü
(kaynağı) olur."
İzah:
Dünyada Allah'ın ismi
anılmadan sona eren meclisler kıyamet gününde orada oturanlar için en büyük
üzüntü kaynağı olacaktır. Çünkü genellikle Allah'ın zikredilmesinden mahrum
olan meclisler, gıybet ve dedikodudan uzak kalmaz. Bilindiği gibi müslümanlarm
gıybetini yapmak ölü eti yemek gibidir. Bu bakımdan böylesi meclislerden
kalkanların hâli, etrafına pis kokular neşr eden bir eşek leşinin etrafında
bir süre oturduktan sonra kalkanların haline benzer.
Bu kimseler, kıyamet
gününde zikir meclislerinde bulunan kimselerin eriştiği yüksek makamları
gördükçe, dünyada iken vakitlerini zikirden uzak yerlerde geçirip de cennetin
daha yüksek makamlarına erişemedikleri için üzüntü ve pişmanlık duyacaklar ve
cennette iken bile bu sıkıntı ve pişmanlıkları devam edecektir. Binaenaleyh
cennet halkının yegâne sıkıntısı bu olacaktır.
Allah'ın zikri bulunan
meclislerde ise küçük günahlar işlenmiş bile olsa bu zikir o günahlara
keffaret olur. Nitekim 4857 nolu hadisin şerhinde gelecektir.
BezlüM Mechud yazarının
açıklamasına göre; bu hadis-i şerifte açıklanmak istenen leş yeme hükmünde
olan gıybetin yapıldığı yerlerde bulunmanın çirkinliğidir. Çünkü gıybeti
dinleyenler de gıybeti yapan kimsenin günahına ortak olur.